“Kalitenizin Ölçüsü Boş Zamanlarınızda Ne Yaptığınızdır”

Üniversitelerde okuyan yüzbinlerce genç için gerçek savaş hiç şüphesiz mezuniyet ile başlıyor. Okulda öğrenilen tüm o teorilerin, pratiğe nasıl dönüştürüleceğini bilememek -ki bu iş hayatında “deneyim” olarak adlandırılıyor- hayatlarının baharında, henüz hiç iş deneyimi olmayan  “Y kuşağını” korkutuyor, geleceğe kaygıyla bakmalarına neden oluyor.

Doğrusunu söylemek gerekirse haksız da sayılmazlar. Yapılan araştırmalar, iş bulmanın yeni mezunlar için çok da kolay olmadığını gösteriyor. İpsos Araştırma Şirketi’nin hazırladığı raporun sonucuna göre yeni mezunlar ancak 13 ay sonra iş bulabiliyorlar. Tabi şanslılarsa.. Bu sürenin daha da uzaması pek tabii mümkün.  Neden derseniz? Kariyer.Net; Yenibiriş.com gibi sitelere verilen iş ilanları, firmalar için “deneyimin” tartışmasız ilk sırada olduğunu gösteriyor.
İşsizler ordusuna katılan genç kuşak; yaşadığı hayal kırıklığı sonucu daha yolun başında pes etmeye meyilli bir tutum sergiliyor. Ünlü bir gazetecilik terimi olan 5N1K (Ne? Ne zaman? Nerede?Nasıl? Neden? Kim?) sorularını kendisine sormayı unutuyor. Sorunu sadece çevrelerinde arıyor ve eksik yönlerini tamamlamak yerine duvarlarını dış dünyaya kapatarak, efor sarfetmeden kazanılacak zaferin hayallerini kuruyor. Daha da kötüsü kendilerini geliştirmek adına; boşa geçirdikleri her bir anın ileride hanelerine zarar olarak işleneceğini bilmiyor yada görmezden geliyor…
Oysaki genç arkadaşlarımızın deneyimi; kimi zaman X firmasında staj yapma imkanı ile kimi zaman da BilgeAdam gibi sektörel bazlı eğitim veren kurumlarda yer alarak kazanabileceklerini hatırlamaları gerekiyor. Örneğin bilişim sektöründe kariyer planlayanlar hedeflerine, bu sektördeki mesleklere uygun donanım ve yetkinliğe kavuşabilmeleri sonucu ulaşabiliyorlar. Bu yola başkoymuş genç arkadaşların sektörde ihtiyaca uygun bir bilişim profesyoneline dönüşebilmeleri ise BigeAdam Bilişim Grubu gibi akademik bazlı kurumlardan aldıkları eğitim diğer bir deyişle gerçek hayata uygun bir sistemle yürütülen uygulamaları görmeleri ile gerçekleşiyor.
Okulda hayata geçirme imkanı bulunamayan x, y,z bilinmeyenleri, sözünü ettiğim  (staj, eğitim kurumları vs.) destekleyici faktörlerle belirsizliğini yitirip, iş hayatını hem anlaşılabilir hem de ulaşılabilir kılıyor. Kariyer hayatında idealleri olan her gencin; iş dünyasında yol almanın kolay olmadığını ve kendilerini meşakkatli bir yolculuğun beklediğini  unutmaması gerekiyor. Bu zorluğu aşmanın tek bir çözüm yolunun olduğunu da hatırlarından çıkarmamaları şart: “Çalışmak, çalışmak ve çalışmak!”
“Hiç zaman bulamıyorum, kendime ayıracak vakti zor buluyorum” gibi içi boş serzenişleri duyar gibiyim. O zaman siz genç arkadaşlarıma; Teknosa’nın CEO’su Bülent Gürcan’ın üniversitede yıllarında “bir günün nasıl geçtiğini” örnek olarak göstermek istiyorum.  Gürcan, profesyonel olarak Voleybol oynarken aynı zamanda tursitlere yönelik bir catering firmasında çalıştı. Böylece bir taraftan ingilizcesini geliştiririken diğer taraftan iş dünyasının denklemlerini tanıma imkanı buldu. Her sabah saat 05:00’de kalkıp, 22.00’de başlayan Voleybol antremanları ile gününü tamamladı. Haftanın 6 gününü bu tempoda geçirdi.. Sanırım en önemlisi Gürcan; tüm bu süreçten zevk aldığını belirtti çünkü her anını dolu dolu kendine yatırım yaparak geçirdi.
Türkiye’de üniversite mezunları arasındaki işsizlik oranı % 28,3. Hiç de iç açıcı değil, kabul ediyorum. Ama bu işsizler kervanında görünür olabilmenin, parlamanın sadece siz gençlerin elinde olduğunu bilmenizi istiyorum. Ünlü Filozof Irwin Edman’ın  dediği gibi “Kalitenizin ölçüsü, boş zamanlarınızda ne yaptığınızdır. Medeniyetlerin kalitesi de insanlara sağladığı boş zaman ve bunun kalitesi ile ölçülür” Bu güzel sözün ışığında anın kıymetini bilmenizi ve zamanınızı çalışarak değerlendirmenizi diliyorum.  ​​