MIS’çi Olmak mı, MIS Okumak mı?
MIS’çi Olmak mı, MIS Okumak mı?
Yönetim Bilişim Sistemleri (Management Information Systems – MIS) adına sahip olan bu bölüm hakkında anılan bazı kelimeler gerçekten ilgi çekici. İş yönetimi, liderlik, kalite yönetimi, proje yönetimi, veri analizi, vizyon, stratejik analiz gibi özelliklerin tümüne sahip olabilmek elbette mümkün değil ama içeriğini zenginleştirdiği de ortada. Ancak bu alanda öğrenim görmek isteyenleri karar aşaması, öğrenim süresince gelişim ve mezuniyet sonrası yapılması gerekenler olmak üzere birkaç kritik süreç bekliyor.
Karar aşamasında üniversitelerin bölümle ilgili sundukları bilgilendirme metinlerini incelemek ve karşılaştırmak gerekli bir adım. Hem bilişim hem de işletme konularına ilgi duyulması gerektiğini paylaşıyorlar. Ancak doğru yönleriyle açıklamadıkları ya da bu konuda kaynaklar herkese yeterli gelemeyeceği için adayların özellikle bilişim alanındaki soru işaretleri cevaplanamıyor ve yeterli bilinç oluşmuyor. Dolayısıyla isminin rüzgârına kapılınan bazı bölümler gibi kendilerine uygun olmadığı sonucu ortaya çıkabiliyor. Pişmanlık duygusu ve belli maliyetleri yüklenmenin mecburiyeti arasında yaşanan gelgitler, mezuniyete kadar sürüyor. Ayakta kalarak yürümeyi gerektiriyor. Çok fazla sayıda öğrenci bu konudan mustarip ama önemsense dahi, ele nereden alınacağı tartışılırken yoldan çıkmaya müsait olan apayrı ve çok detaylı bir eğitim sorunu…
Diğer bir sorun ise eğitim programlarının kendi içinde barındırdığı konu ağacı ve süreleri. Kısıtlı sürelerde her konuda uzmanlık hedeflenmesi çok gerçekçi değil ve yüksek oranda gerçekleşemiyor. En iyi ihtimalle öğrencinin çabasına kalıyor. Belirli standart, ortak konular olmak kaydıyla, uzmanlaşılacak alanlara göre bölmek, daha nitelikli ve direkt alanına yönelik mezunlar çıkarma noktasında da etkili olabilir. Örneğin; analitik tarafı güçlü ve geleceği de bu yönde gelişecek bir öğrencinin, aslında ihtiyaç duyduğu konularla aynı sürede donanım (sistem), web veya türevi dersler almasının önüne geçebilir. Dilerim ki bu mezunların yayılan görüşleri, değişen ihtiyaçların da etkisiyle gündeme alınarak, MIS bölümleri daha güçlü bir eğitim içeriğine sahip hale getirilir.
Öğrenim sürecinde ek eğitimlere de kişisel gelişime de vakit ayırmak gerekiyor. Stajınız olabilir, staj iyi geçmez ise ilk iş deneyiminiz de olabilir, çok değerli bir zaman dilimi bence. Burada gerçek iş ortamını iyi gözlemlemeli ve eksiklerinize konsantre olmalısınız. Bir yandan iletişim becerilerinizi bir nevi test ederken, diğer yandan da şirket kültürünü hissetmeniz sizi ana odağınızdan kopartmamalı. Mümkünse mezun olmadan ama en geç mezuniyet ile birlikte bu eksiklikleri gidermeye başlamalısınız. Değişim o kadar hızlı ki bilişim müfredatınızda olan bir konu teorik veya uygulama anlamında değişime uğrayabilir. Versiyonlardaki değişimler, ekstra eklentiler ya da yan dallara bölünen uygulamalar size sıkıntı çıkarabilir. Ertelemeden, küçümsemeden kariyer planınızın bir parçası gibi görmenizi tavsiye ederim.
Bazı sorunlara vurgu yapsam da eğitim programına karşı olumsuz bir bakış açısı taşımıyorum. Hatta büyük bir faydasını da belirtmeliyim. Performans değerlendirme, İK, pazarlama ve stratejiler, satınalma, finans, yönetim muhasebesi gibi pek çok işletme içi kritik konularına değiniyor olması önemli bir fayda. Teknik konuların düşünce yapısını şekillendirmesiyle etkileri birkaç kat artıyor. Kişinin işi bütün olarak ele almasına ve meşhur büyük resmi görebilmesine yardımcı bir kaynak. Sadece teknik anlamda değil, dahil olacağınız firmanın organizasyonundaki doğru ve yanlış unsurların kafanızda şekillendirilmesine yardımcı nitelikte bir bilgi havuzuna sahip olabiliyorsunuz. Biliyorsunuz; aynı zamanda çoğu insanın kariyeri iniş-çıkışlarla dolu. İş yerleri de öyle. Burada öğrendiklerinizle -hele ki belirli bir süre iş hayatınızda uygulama fırsatı da bulabilirseniz – bu inişlere denk gelen dönemlerde farklı kulvarlara geçebilen ve en azından hayatı için zaman kazanabilecek kesimde yer almak adına donanımınızı arttırabilme şansına sahipsiniz. Tabii ki bunları ezberci bir model ile ele almayıp, üzerine düşünebilen ve kafa yoran bir öğrenci profili olmayı başarıyorsanız…
Kısaca MIS’çi olmak çok çetrefilli yolları az badire ile atlatarak, hem teknik hem organizasyonla ilgili konularda çok aşırı emek harcanarak kazanılabilecek bir unvan. Bu unvanı MIS bölümü okuyarak elde etmek ise kazanılan bilgi ile organizasyona adapte olarak, gelişiminizle ortaya çıkan yetenekleri şirket genelinde sergilemek adına en doğru ve hızlı seçenektir. Üstelik çok daha fazla sayıda kişi bunu başarabilir. Yalnız doğru üniversite, doğru içerik ve doğru öğretim görevlileri ile. Burada da işinizi şansa bırakmamalı ve tüm ilgili çevrenizden aldığınız görüşlerinizi kendi araştırmalarınızla harmanlayarak, doğru tercihte bulunmalısınız. En azından en doğrusu olmalı. Bölümü, yetkinliğinizin daha düşük olacağı bir tercihle bitirirseniz; sonrasında maksimum 1-2 kurs desteği ile eksik bilgiler giderilebilecekken, kendinizi yine uzun bir öğrenme süreci içine sokacak kaosu da yaratmış olabilirsiniz.
Şunu da belirtmeden geçmemek gerekir ki sabırlı olmalısınız… Henüz faydanızdan haberdar olmayan pek çok şirkete kendinizi ifade etmek ve varlığınızdan rahatsız olabilecek pek çok çalışanla başa çıkmak gibi küçük ve keyifli sorunlar sizi bekliyor olacaktır. Şimdiden başarılar.