Gaon: “En önemli kriterlerden biri duygusal zekâ”

esra-gaon
Kariyer

Gaon: “En önemli kriterlerden biri duygusal zekâ”

Teknoloji ve yazılım firması Microsoft Türkiye’nin İK’dan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Esra Gaon; dijital dönüşüm, sanal gerçeklik, yapay zekâ gibi kavramlardan bahsettiğimiz şu günlerde, en önemli şeylerden birinin de duygusal zekâ (EQ) olduğunu, bunun aynı zamanda yeni mezundan üst düzey yönetici alımına kadar tüm alımlarda en büyük kriterlerden biri olduğunu belirtti. Gaon, Hürriyet’ten Burcu Özçelik Sözer’e verdiği röportajda şunları söyledi:
– Türkiye’de nasıl bir çalışan profiliniz var? Microsoft’ta kimler çalışıyor?
Microsoft’un Türkiye’de 300 çalışanı var. Ortadoğu Afrika Bölge merkezine bağlıyız, merkezimiz de Türkiye’de, orada da 60-70 kişilik bir organizasyon var.
Çalışan profilinin kuşaktan kuşağa değiştiğini görüyoruz. Teknik ekipler için bilgisayar mühendisleri her zaman ağırlıkta ama değişik mühendislik fakülteleri de devreye giriyor. Endüstri mühendisleri yoğun, organizasyonun yüzde 27’si endüstri mühendislerinden oluşuyor. Satış ekiplerinde de teknik okumuş, teknik özgeçmişi olan çalışanlar mevcut. Sosyal bilimlerden mezun olanların oranı yüzde 17-18 civarında. Kuşak farklılıkları şunu getiriyor, daha önce bakmadığımız yetkinliklere daha çok bakıyoruz.
– Mesela?
Analitik yetkinlikler.
– Tüm çalışanlarda bakılıyor mu?
Bakılıyor çünkü kültür de bu anlamda değişiyor. Mesela yetenek yönetiminin dijital dönüşüm çağında değiştiğini görüyoruz… Yedekleme programında yetiştirdiğimiz kişilerde daha önceden bakmadığımız, farklı iletişim tekniklerine, farklı yaratıcı çözümlere sahip, kendini farklı ifade edebilen, daha cesur, daha kalıp dışı, büyük resmi görebilen ve analitik kişilere dikkat eder olduk. Belki her zaman bu yetkinliklerden bahsediyorduk ama artık bu yetkinlikler hayatımızın bir parçası haline geldi. Yönetici profillerinde de öyle, eskiden hiyerarşi bakılan kavramlardan biriydi. Şimdi Y kuşağının yavaş yavaş yönetim kadrosuna girdiğini görüyoruz, o yüzden onlara eleştirel bakabilmeyi öğretmek de gereğinde yön göstermek gereğinde destekleyici olabilmek yani durumsal liderlik aslında benim bu dönemde çok inandığım kavramlardan biri. İşe alımda da buna çok bakıyoruz.
EQ’NUN YERİNE BİR ŞEY KOYAMAZSINIZ
– Yeni mezun alımlarında neye dikkat edersiniz?
Genelde ortalamanın önemli olduğunu söyleyen bir kültürde yaşıyoruz ama biz kişinin üniversite hayatı boyunca kendine kattığı değerlere, yer aldığı sosyal sorumluluk projelerine, çalıştığı kulüplere, yaptığı stajlara bakıyoruz. Kişinin EQ (duygusal zekâ) tarafını geliştirdiğine inandığımız taraflar bizim için daha önemli. Geçen gün bir sohbette bölge başkanımız dedi ki “IQ’yu makine öğrenimi ile değiştirebilirsiniz, ama EQ’nun yerine bir şey koymanız çok mümkün değil”. Dolayısıyla bizim yeni mezunlardan üst düzey yönetici alımına kadar ki en büyük kriterlerimizden biri bu.
– Kişilik testleri ne kadar önemli sizin için?
Kişilik testlerine de çok önem veriyorum özellikle psikoloji okumuş birisi olarak ama birebir iletişim çok önemli. Bu kadar dijital dönüşümden, sanal gerçeklikten, yapay zekâdan, IoT (nesnelerin interneti), arttırılmış gerçeklikten bahsettiğimiz bir dönemde ben birebir görüşmelere çok inanıyorum, o iletişimi kurmak başka bir şey, kültürün en önemli öğesi. Bunlar üzerinde duruyoruz, kuşaklarda en değişmeyen konu bu, o iletişimin değişmemesi. Bizim bu dönem en çok çalıştığımız konular kültür tarafı.
MEVCUT GÖREVLER ŞEKİL DEĞİŞTİRİYOR
– Son dönemde teknolojinin gelişimine paralel yeni unvanlar da çıkmaya başladı mı içinizde?
Evet, çıkmaya başladı. Mesela veri bilim uzmanı, sanal gerçeklik tasarımcısı, yapay zekâ uzmanı… Bir de sadece görevler değişmiyor, var olan mevcut görevlerle şekil değiştiriyor, beklentiler değişiyor, Microsoft bünyesinde son 2 senedir, görevden beklentilerin nasıl değiştiğini aktarmaya çalışıyoruz. Her sene yaptığımız hedef belirleme görüşmeleri var, o hedefler belirlenirken kişi aynı rolde ama beklentiler bambaşka. Liderlik özellikleri, kendini nasıl farklı ifade edebilir, nasıl daha net bir yaklaşım getirebilir ve bu farklılıkla enerjiyi nasıl bir araya getirebilir bunun üzerinde çok çalışıyoruz.
– Kuşakları kaynaştırmak için neler yapıyorsunuz?
Tersine mentorluk çok sıcak konulardan biri. Hayat bakışı, kendine değer verme, iş-yaşam dengesi Y kuşağından en çok öğreneceğimiz konular. Biz (x kuşağı) daha iş odaklıyız, bununla beslenen işimizden zevk alan insanlarız. Onlar da zevk alıyor ama kendi değerini de ortaya koyuyorlar, bence bu çok güzel, onlardan öğreneceğimiz bir konu. Ama onların da yön gösterilmeye ihtiyaçları var, durumsal liderlik çok önemli bir konu.
EQ VE IQ’NUN KOMBİNASYONU
– Nedir durumsal liderlik?
İçtenlik, samimiyet, koçluk yapabilme özelliği, dinleyebilme, yönlendirebilme… Bunlar bence ciddi anlamda önemini koruyor.
– Bu dijital dönüşümde yetenek yönetimi nasıl değişiyor?
Geleneksel yedekleme programları geliştirilmeli. EQ ve IQ’nun kombinasyonu daha önemli hale geliyor. Büyük resmi görebilmek, veriyi okuyabilmek… Bir analitik profilden bahsediyoruz. Artık satışçı arkadaşlarımızın bile teknik altyapıya sahip olmasını bekliyoruz.
– Ne kadar çeşitlisiniz?
Çeşitlilik deyince kadın erkek oranı gelirdi aklımıza hep, bunun önemi azalmadı ama başka şeylerden konuşur hale geldik, engellilerle yaptığımız işbirliklerimiz var. Stajlar için de üniversite kapsamını arttırıyoruz. İngilizce önemli, benim tek olmazsa olmazım çünkü bölge merkez ofisimiz burada, ama üniversite bence farklılaştırılmalı.
Bazı mesleklerin erkek, bazılarının kadın olduğu düşünülüyor, bu algıyı kırmak için içeride yaptığımız bir çalışma olan DigiGirlz ile kız öğrenciler bilgisayar mühendisliği, kodlama gibi bölümleri kendileri yakın hissetsinler diye çalışıyoruz. Rol modelleri getirterek biraz yakınlaştırmaya çalışıyoruz. Teknolojide kadın liderler de geçen yıl oluşturulan bir proje.
– Sizde kadın oranı nedir?
Bizde kadın oranı yüzde 42. Üst yönetimde yüzde 28 kadın var.
– Yeni mezunlar ne yapsın?
Staj önemli insan ne isteyip istemediği anlıyor. Yeni neslin yapması gereken şey mümkün olduğu kadar erken zamanda deneyimleyebilmek. İlk birkaç sene mümkün olduğunca iş değiştirme lüksüne sahipsiniz. Mümkün olduğu kadar farklı sektörlerde, departmanlarda çalışsınlar. Birkaç sene sonucunda da bir yol haritası çizmeliler.
İK’CILARIN PROFİLİ DEĞİŞTİ
– İK çalışanlarının profilleri nasıl değişiyor?
Bir kere İK yönetici profili değişiyor. Bence İK profili şöyle olmalı, değişimi hızlı yönetmeli, hızlı adapte olabilmeli. Bunu yaparken stratejik düşünebilmeli, sistematik olabilmeli, ama sonuç odaklı da olabilmeli. İş odaklı olmak bence çok önemli… İş zekâsı İK’nın en büyük farkı, çünkü verileri tanıyabilme, doğru okuyabilme, analitik düşünebilme önceden İK’da aranan temel özellikler değildi, şimdi olmazsa olmaz özellikler haline geldi. Tüm bu değişimin ortasında da bence durumsal liderlik çok önemli…

Haber: Burcu ÖZÇELİK SÖZER
Kaynak: Hürriyet

 

Arşivler

X