İK’da Yapay Zekâ Objektifleşecek

yapay-zeka-ik-objektif
Yazılım

İK’da Yapay Zekâ Objektifleşecek

​Günümüzde her alanda adından söz ettiren yapay zekâ, başta işe alım ve çalışan bağlılığı yaratma alanlarında olmak üzere insan kaynaklarında da kullanılır oldu. Yapay zekâ CV’leri eliyor, mülakatlarda sizin ses tonunuzdan, mimiklerinizden işe uygun olup olmadığınızı söylüyor ve işe alım hızınızı arttırıyor. İşe aldıktan sonra da çalışanların ayrılma olasılıklarını hesaplıyor. İşe alımda yapay zekânın sağlayacağı en büyük fayda ise bizi önyargılarımızdan kurtaracak olması.
Hürriyet’ten Burcu Özçelik Sözer’in haberine göre; Dünya Ekonomik Forumu, “İşin Geleceği 2018” raporunda 2022 itibariyle tüm dünyada toplam 133 milyon yeni iş fırsatı doğarken, 75 milyon pozisyonun yok olacağını açıklamıştı. Yapay zekâ bizi rutin, monoton işlerden kurtararak, daha kalifiye işlere yöneltecek. Pek çok çalışan da yapay zekâ ile çalışmak için oldukça hevesli. Danışmanlık, denetim ve vergi hizmetleri şirketi PwC’nin Yapay Zekâ Öngörüleri çalışmasına göre, çalışanların;- %78’i; iş yüklerini dengelemeye yardımcı olacaksa bir yapay zekâ yöneticisi ile çalışmaya hevesli,- %65’ine göre; yapay zekâ çalışanları monoton işlerden kurtaracak,- %64’üne göre; yapay zekâ uygulamaları çalışanlara yeni iş fırsatları sunacak,- %50’si; bir projeyi daha verimli yönetmesine yardımcı olan bir yapay zekâ sistemini kullanmaya istekli.
Peki, yapay zekâ insan kaynaklarında nasıl kullanılıyor? Bugün insan kaynakları alanında yapay zekâ denilince akla ilk gelen chatbot’lar (sohbet robotu) oluyor. Pek çok firma işe alımlarda adayların basit sorularını chatbot’lar vasıtasıyla yanıtlamaya başladı bile. İnsan kaynaklarında yapay zekâ CV’leri eliyor, mülakatlarda mimikleri okuyup analiz yapıyor.
BİZİ ÖNYARGILARIMIZDAN KURTARACAK
Günümüzde yapay zekâ insan kaynaklarında yeni yeni kullanılıyor ama yakın zamanda işe alımlarda ilk mülakatların tamamı yapay zekâ ile yapılacak. Gelecek 10 yılda İK işlerinin %16’sını yapay zekânın yapması bekleniyor.
Bugün özellikle yurtdışında bir işe başvurduğunuzda sizi ilk olarak yapay zekâ karşılıyor. Yapay zekâ CV elemede, mülakat ve analiz yapmada işe alımcılara yardımcı oluyor. Sesinizin kalitesinden, enerjisinden, mimiklerinizden o işe uygun olup olmadığınızı, şirketi terk edip etmeyeceğinizi öngörüyor. Hatta adayın ne kadar etik olduğunu, şirketi en iyi kimin temsil edeceğini buluyor. İşe alımda yapay zekânın sağlayacağı en büyük faydalardan biri ise bizi önyargılarımızdan kurtaracak olması.
Yurtdışında her geçen gün daha çok kullanılan yapay zekâ uygulamalarına önümüzdeki yıllarda Türkiye’de de sıklıkla rastlanacak.
​HİLTON’UN İŞE ALIM HIZI %85 ARTTI
Globalde yapay zekâyı kullanan şirketlerden biri Hilton… Hilton’un Global İşe Alım Başkanı Sarah Smart, “Aday tarama ve mülakatlarda yapay zekâyı kullanarak, işe alım hızımızı %85 arttırdık. Aynı zamanda yetenek havuzumuza da çeşitlendirdik, yüksek performanslı çalışanları daha hızlı tespit etmeye başladık” diyor.
L’Oréal’de ise yapay zekâ sohbet robotu Mya, adayların pozisyona uygunluklarını değerlendirmek üzere gerçekçi sorular soruyor. Bunlar arasında, “Staj için belirlenen tarihler senin için uygun mu? Şu an hangi bölümde okuyorsun ve mezun olmana ne kadar süre var? Başvurunu tamamlaman için senin için yapabileceğimiz bir şey var mı? Şirket kültürü, pozisyonun detayları veya süreç ile ilgili bana sormak istediğin sorular var mı?” gibi sorular yer alıyor. Mya en başta kendisini sohbet robotu olarak tanıtıyor, son aşamada ise uygun adayları işe alım uzmanları ile buluşturuyor.
L’Oréal’in İnsan Kaynakları Dijital Başkanı Niilesh Bhoite, “L’Oréal olarak 10 bin kişiyle yapılan iş görüşmelerinde yapay zekâ sisteminin adayların %92’si ile daha verimli iletişim kurulduğunu ve %100 memnuniyet oranına ulaşıldığını gördük. Başvuran adaylardan, sistemin ne kadar kolay olduğu ve kendilerini gerçekten çok özel hissettiklerine dair son derece olumlu geri dönüşler aldık” diyor.
​AYRIMCILIĞA VE SUİİSTİMALE SON
Microsoft Türkiye İK’dan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Esra Gaon, “Bugün bir iş görüşmesinde, ya da bir ekip etkinliğinde adayların, çalışanlarının hissettiklerini yapay zekâ ile anlamak mümkün hale geldi. Yüz ve mimik algılama sistemleri, insanların ne hissettiklerini, ses tanıma teknolojileri ise konuşmadaki tonlamalar üzerinden bize işe yarar duygusal bilgiler sağlıyor. Çalışanların şirket içindeki davranışları, mola, işe giriş çıkış rutini gibi bilgilerin analizine dayalı çıkarımlar da İK çalışanları için yol gösterici oluyor. Bu konularda kullanılan yapay zekâ araçları, bize rakamsal olarak ölçülemeyen ama önemli bilgiler sağlayan yeni ve güvenilir kaynaklarımız olmaya başladı. Yapay zekâ, işleri olduğu gibi yürütmekten çok daha fazlasını yapacak. İK’nın çok önemli süreçlerinde yanlış kararlar alınmasının önüne yapay zekâ ile geçilebiliyor. Bugün pek çok şirket, farklı kültürden, dil ve dinden insanla çalışıyor. Bu şirketlerde, ayrımcılık ya da farklı suiistimaller, yapay zekâ desteği ile aşılabiliyor” diyor.
​KADINLARA “NE ZAMAN EVLENECEKSİN” DİYE SORMAYACAK
Ölçme ve değerlendirme firması Assessment Systems’ın Kurucusu Levent Sevinç, işe alımda kullanılan yapay zekânın daha objektif sorular soracağını söylüyor: “Dijitalleşmenin dönüştürdüğü birçok alanda olduğu gibi değerlendirme alanında da başrolü yapay zekâ üstleniyor. Yapay zekânın değerlendirmede en çok kullanıldığı alanlardan biri mülakat. Chatbotlar ile yapılan mülakatların yine yapay zekâ üzerinden değerlendirilmesi İK profesyonelleri için oldukça zaman kazandırıcı bir değişim. Yapay zekânın mülakatlara bir diğer katkısı ise doğru sorular ile objektif bir değerlendirme yapması. Düşünün yapay zekâ sizinle mülakat yapacak, size ‘Ne zaman evleneceksin’, ‘Ne zaman hamile kalacaksın’ diye sormayacak.
Aday da ‘İK’cı benim işimi bilmiyor’, ‘Bana ilgisiz sorular sordu’, ‘Beni anlamadı’ diye düşünmeyecek, zira yapay zekâ, elindeki verilerden yola çıkarak doğru sorular soracak. Adayın ‘Kendimi anlatabildim’, ‘Beni anladı’ algısı yüksek olacak. Yakın zamanda İK’cılar artık ön eleme mülakatı yapmayacak, sistem kendi eleyecek.”
​İŞTEN AYRILMA İHTİMALİNİ HESAPLIYOR
GE Global Organizasyon ve Yetenek Gelişim Direktörü, aynı zamanda MENAT Bölge İK Direktörü Belgin Ertam, Amerika’da bulunan çalışan bağlılığı departmanının sürekli olarak teknolojiyi ve yapay zekâyı kullanarak çalışanların memnuniyetlerini ve bağlılıklarını arttırmak için çalıştığını söylüyor. Ertam bu konuda iki örnek veriyor. Biri PD denilen performans gelişim sistemi. Buraya çalışanlar kendi gelişim alanlarını girdikten sonra, sistem o çalışanların daha önce yaptığı araştırmalara, çalışmalara ve ilgi alanlarına bakarak onlara uygun gelişim planları sunuyor. Örneğin, “Sen şu kitapları okuyabilirsin”, “Şu eğitimleri alabilirsin” diyor.
Diğeri de prediction tool yani tahmin aracı. Çalışanların şirkette kaç yıl kaldığına, aldığı maaşa, ne kadar süre aynı pozisyonda kaldığı gibi bir sürü parametreye bakarak bu kişilerin şirketten ayrılma ihtimali üzerine yüzdeler çıkarıp bu konuda yöneticileri bilgilendiriyor ki böylece yöneticiler o çalışanların ihtiyaçları konusunda daha proaktif davranabiliyorlar. Belgin Ertam, bu aracın çok beğenildiğini söylüyor: “Çalışanların daha kendilerinin aklında yokken, birisinin bu konuda çalışma yapmış olması onların motivasyonlarını, memnuniyetlerini arttırıyor.”
​Haber: Burcu Özçelik Sözer
Kaynak: Hürriyet​​

 

Arşivler