Ahmet Tepe: “Bilge Adam GO sayesinde iş bağlantılarım kuvvetlendi”

ahmet-tepe
Kariyer

Ahmet Tepe: “Bilge Adam GO sayesinde iş bağlantılarım kuvvetlendi”

Girişimcilik, risk almaktır. Cesaret gerektirir. Güvenebileceğiniz, arkasında duracağınız bir projenin olması gerekir. Yaratıcı olmak, farklı düşünmektir. Ekip işidir. Kuluçka döneminde sorun yaşanılması kaçınılmazdır. Başarıyı ancak “sancılı” denebilecek bu dönemi aşabilenler yakalar.
Peki ya aşılamazsa? Maalesef yapılan araştırmalar girişimcilerin karşılaştığı en büyük sorunun, destek görmemek olduğunu gösteriyor. Bu nedenle yüzbinlerce girişimciden çok azı istediği noktaya gelebiliyor.
Eğitim, danışmanlık, uzman kaynakları gibi alanlarda hizmet sunan Bilge Adam, 20 yıllık tecrübesini, teknoloji alanında “Ben de varım” demek isteyen girişimcilerle paylaşmak istiyor.
Bilge Adam Girişim Ofisi (GO), girişimcilere karşılıksız destek sunuyor. Peki, bu nasıl oluyor? GO üyelik paketlerinden kendilerine uygun olanı tercih eden girişimciler, yaptıkları yatırımın belirli oranı kadar, karşılıksız eğitim ve danışmanlık hizmeti alıyorlar.
Bilge Adam GO üyelerinden Ahmet Tepe, “Bilge Adam sunduğu ofis ortamıyla çok daha verimli çalışmamızı sağladı. Beni en çok cezbeden kısmı ise danışmanlık, eğitim gibi geniş bir skalada sunduğu hizmet ağı oldu” diyor. Girişim Ofisi’ndeki yerini aldıktan sonra iş bağlantılarının kuvvetlendiğini söyleyen Tepe ile hayatı, hedefleri ve Bilge Adam’ın sunduğu hizmetler üzerine konuştuk. Genç girişimcinin proje hikâyesini sizlerle paylaşmak istiyoruz.
– Sizi tanıyabilir miyiz?
Kendimi bildim bileli İstanbul’dayız. Eğitim hayatım dalgalı bir deniz gibiydi. Yıldız Teknik Üniversitesi Gemi ve İnşaatı Mühendisliği’ne girdim ama zaman geçtikçe bu bölümde ilerlemek istemediğimi anladım ve bıraktım. Yeniden sınavlara hazırlandım, bu sefer Yıldız Teknik Üniversitesi Kimya Mühendisliği bölümünü kazandım. Okuyor aynı zamanda çalışıyordum.
– “Girişimci ruh üniversite yıllarında şekillenir” derler. Sizde de öyle mi oldu?
Kesinlikle. O yıllarda derslerden çok “Yaratıcılığımı ortaya çıkarabilmek için ne yapabilirim? Nasıl bir projenin içinde olmak beni mutlu eder?” gibi sorularla kafam meşguldü. Enteresan gelebilir ama ilk projem dönerci dükkânı açmak oldu. Bu, hayata geçiremediğim bir fikir olarak kaldı. Girişimcilik, aklınıza gelen projeler içinde en doğru olanı bulmak aslında. Bu süreç zaman alabilir ama hedefleyince olduğunu gördüm.
HİZMET SEKTÖRÜ İÇİN VARDİYA DÜZENLEME SİSTEMİ

– İş hayatına üniversite yıllarında girdiniz. Ne yapıyordunuz?
Üniversite yılları boyunca birçok farklı mağazada işe girdim. Bunlardan sonuncusu H&M’di. Amacım harçlığımı çıkarmaktı. Haftanın 7 günü nerdeyse hiç ara vermeden, ya okula gidiyor ya da çalışıyordum. Okulla beraber zor oluyordu ama o iş hayatımı değiştirecek olan projenin filizlenmesini sağladı.
– Peki, okul bittikten sonra da aynı işe devam ettiniz mi?
Son sınıfın ortalarında işi bıraktım. Daha sonra okul da bitince, “koca bir boşluk” olarak tanımlayabileceğim bir dönem başladı benim için. Haftanın 7 gününü dolu dolu geçirirken, birden bire ne yapacağını bilmeyen, yön duygusunu kaybetmiş biri gibi hissettim kendimi. Ancak tam da bu dönemlerde bir fikir geldi aklıma. 1-2 aylık bu boşluğun ardından artık tam olarak ne yapmak istediğimi biliyordum ve bunun için kolları sıvamaya hazırdım.
– Projenizi hayata geçirme sürecinde neler yaşadınız?
Abim bilgisayar mühendisidir. Projenin yazılımsal altyapısı için kendisinden destek istedim ama onun uzmanlık alanına girmiyordu. İş başa düştü dedim. C#, Java, JavaScript gibi programlama dillerini öğrenmeye çalıştım ve deneme-yanılma yöntemiyle kendimi bayağı geliştirdim. Ama bu alanda uzmanlaşabilmek yıllarımı aldı diyebilirim. Şu an projenin front-end yani önyüz tasarımını ben yapıyorum. Abim ve çocukluk arkadaşım ise back-end dediğimiz arka plan tasarımında destek veriyorlar.
– Bu arada projenizi de gerçekten merak ettik. Dinleyebilir miyiz?
Okul yıllarımda pek çok mağazada çalıştım. Mağazalarda departman müdürlerinin en önemli görevlerinden biri, çalışanların vardiya çizelgelerini hazırlamaktır ve oldukça çetrefilli bir iştir. “Bunu otomatik bir hale nasıl getirebiliriz?” diye düşünmeye başladım. Algoritmasını kurguladıktan sonra aslında devamı da geldi. Yapmaya çalıştığımız iş temel olarak, vardiya düzenleme sistemidir. Şimdilik hizmet sektöründe haftalık vardiya planı üzerinde çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Proje belli bir seviyeye geldikten sonra aylık vardiya planı yapan hastane, fabrika gibi yerler için de destek sunmak istiyoruz.
– “Bir kuruma bağlı çalışmaktansa, kendi işimi yapayım” fikri nasıl oluştu?
Mağazalarda çalıştığım dönemlerde, klasik iş düzeninin bana hitap etmediğini anladım. Hatta öyle ki çalıştığım şirketlerden sayısız uyarı almışlığım da vardır. Çünkü sürekli olarak, “Nasıl bir iş yaparsam yaratıcılığımı ortaya çıkarabilirim?” diye düşünürdüm. Herhalde bu sırada var olan işe de yeterince konsantre olamıyordum ki ikaz edilirdim. Anlamlı bir iş yapmalıydım; ortaya bir ürün, bir değer çıkartmalıydım. “Girişimci ruh” denilen şey de sanırım buydu.
– Peki, ilham aldığınız, sizi teşvik eden girişimler oldu mu?
Dünyaya baktığınızda Apple’ın kurucusu Steve Jobs, Microsoft’u hayatımıza sokan Bill Gates gibi dahiler var. Ama ben startup girişim hikâyelerinin hemen hemen hepsine bakıyor, kendimden bir şeyler buluyorum. Webrazzi’nin ve benzeri kurumların gerçekleştirdiği yarışmaları takip ediyorum ve bu yarışmalarda derece alan çalışmaları, projemle kıyaslıyorum. Özellikle son bir yıldır sıkı bir takipçi olduğumu söylemeliyim.
“GİRİŞİMCİLİKTE NETWORK ÇOK ÖNEMLİ”

– Yarışmalara katılmayı düşündünüz mü hiç?
Webrazzi’nin yarışmasına başvuruda bulunduk. Aslına bakarsanız sonuç alamayacağımızı biliyorduk. Çünkü projenin yayınlanmasını ve kullanıcılarının da olmasını istiyorlar. Ürünümüz ortaya çıktıktan sonra Webrazzi’ye ve girişimcileri yüreklendiren benzeri yarışmalara yeniden katılmayı düşünüyoruz.
– Projenize benzer çalışmalar var mı?
Evet, Silikon Vadisi’nde San Francisco Merkezli “Humanity.com” adında büyük bir firma var. Sloganlarına baktığınızda bizimle aynı işi yapıyorlarmış gibi gözüküyorlar. Üye olup, incelediğimde temel noktalarda farklılıkları olduğunu gördüm. Biz mağazalara, şubeleri olan kurumlara otomatik vardiya planı kurmayı hedefliyoruz. Onlar manuel olarak bu işi yapıyor ve buna ek olarak İK, bordro yönetimi gibi hususlarda da destek sağlıyorlar. Yani bizim gibi şubeleri değil de firmaların merkezi birimlerini hedef alıyorlar.
– Bilge Adam GO ile yollarınız nasıl kesişti?
Çalışmalarımızı evden yürütüyorduk. Bir gün Bilge Adam Girişim Ofisi’nin reklamını gördüm. Aslında o ana kadar aklımda ofis ortamında çalışma gibi bir fikir yoktu. Randevu alıp görüştükten sonra düşüncelerim tamamen değişti. Birincisi ev ortamında istediğiniz kadar iyi işler çıkarmaya çalışın, kendinizi disipline etmekte zorlanıyorsunuz. Bilge Adam sunduğu ofis ortamıyla çok daha verimli çalışmamızı sağladı. Beni en çok cezbeden kısmı ise danışmanlık, eğitim gibi geniş bir skalada sunduğu hizmet ağı oldu. Burada çalışmaya başladıktan sonra sosyal çevremin, bağlantılarımım her geçen gün arttığına şahit oldum.  Girişimcilikte network çok önemlidir.  Girişim Ofisi Proje Sorumlusu Kıvanç Akıncı’nın bu konudaki desteğini sürekli hissettim. Yürüttüğüm projenin gelişmesini sağlayacak kişilerle görüşme ve tanışma fırsatı yakaladım. İş bağlantılarım kuvvetlendi. Projemiz şuan gelişme aşamasında. Tamamlandıktan sonra Bilge Adam’ın da desteğiyle çok daha iyi sonuçlar elde edeceğimizden şüphem yok.
– Projenizin gelişme aşamasında olduğunu söylediniz. Tıkandığı noktalarda Bilge Adam’dan destek alıyor musunuz?
Bilge Adam’da işinde uzman olan bir yazılım geliştirme ekibi var. Bazı destekler aldık. Kaba hatlarını şekillendirdikten sonra detaylar hususunda kendilerine yeniden danışacağız.
– Bilge Adam GO vasıtasıyla, işinizle bağlantılı isimlerle tanışma fırsatı yakalamışsınız. Biraz bu konuda detaylı bilgi verebilir misiniz?
Girişim Ofisi Proje Sorumlusu Kıvanç Bey, projemizi yakından takip ediyor. Bir gün Caffe Nero’nun yetkilileriyle bizi tanıştırmak istediğini söyledi. İş yapmasak bile bağlantı içinde olmamızın önemli olacağını belirtti. Gerçekten de karşılıklı fikir alışverişinin olduğu, çok verimli geçen bir buluşma oldu. Projemizle de oldukça ilgilendiler. İleriki günlerde yeniden bir araya geleceğiz. Şayet Caffe Nero bizimle çalışmaya başlarsa çok iyi bir referans olacağını düşünüyoruz.
– Çalışmak istediğiniz başka firmalar var mı?
H&M ve Inditex başta geliyor sanırım. Dünyanın ne büyük tekstil şirketleri… Ayrıca daha önce bünyelerinde severek görev aldığım iki şirket. İlerleyen süreçte bu iki firmayla çalışabilirsek, atılımımızı başarılı bir girişim olarak nitelendirebilirim. Bunun dışında yakın gelecekte mağaza, restoran, cafe, çağrı merkezi gibi farklı alanlarda hizmet veren birçok firmayla iş yapmayı planlıyoruz.

 

Arşivler