Aynı Anda Birden Fazla İş Yapabilmelisiniz
Aynı Anda Birden Fazla İş Yapabilmelisiniz
Bülent GÜRCAN – TEKNOSA CEO
Lise ve daha sonra üniversite yıllarımızda iş hayatı bize hep çok bilinmeyenli, biraz karmaşık hatta zaman zaman da – ki bunların çoğu şehir efsanesinden öteye geçmez – fazla entrikalı gelir. Diğer arkadaşlarımızın, kulaktan dolma bilgilerle bizi iş hayatına hazırlayan söylemleri de kafamızı karıştırmaktan öteye geçmez doğrusu.
Hiç unutmuyorum, lise son sınıfta, sınıf arkadaşım ” Kendini Pazarlama’ya mı yoksa Satış’a mı daha yakın görüyorsun, üniversite tercihini ve iş hayatını buna göre yönlendirmelisin ” dediğinde başımdan aşağı kaynar sular dökülmüştü. Hem bu konuda hiçbir fikrim olmamasından utanmış hem de böylesi bir yatkınlığım olup olmadığımı bilmiyor olmaktan dolayı da paniklemiştim. Ne yapacağımı ne olacağımı bilmiyordum. Yaprak gibi savrulup duracak mıydım yoksa işsiz kalıp başıboş mu gezecektim? Tam bir kâbustu… Fakat yıllar geçince anlıyorum ki bu soruyu soran arkadaşım da bana yakın bir bilgisizlik içindeymiş.
Genç kardeşlerimizin kariyerleriyle ilgili ne yapacaklarını bilememeleri, bu konuda yeterli bilgiye sahip olmamaları hem eğitim sistemimizden hem de lise ya da üniversite yıllarında part time ya da stajyer olarak ciddi çalışmalar yapmamalarından kaynaklanıyor. Bu nedenle gençlerimize bu tarz çalışmalar yapmalarını önemle tavsiye ediyorum. Bu sayede yeteneklerini tartabilecekleri gibi iş hayatı hakkında fikir edinebilecekler Hepsinden önemlisi bence hangi tarz işi yapmaktan zevk alacaklarını anlıyor olacaklar. Vaktin bulunamadığı yönündeki düşüncenin doğru olduğuna da inanıyorum. Zaman iyi kullanıldığı taktirde kişinin 2-3 ana faaliyeti yaşamına sığdırabileceğini biliyorum.
Kendi adıma okul yıllarımda öğrenciliğin yanında profesyonel olarak oynadığım voleybol ile (ki haftanın 6 günü maç veya antrenman olurdu) turistlere yönelik bir Catering firmasında çalışmayı birleştirmeyi başarmıştım. Ve hepsini de çok büyük bir keyifle yapıyor, hem de para kazanıyordum. Tabii çoğu günüm sabah 05.00’de Merdivenköy halinde başlıyor; 22.00’de Altunizade spor salonunda bitiyordu… Sevgili gençler hepinizin spor yapması gerektiğini düşünüyorum çünkü size hayatınız boyunca kullanacağız çok değerli özellikler ve yetenekler kazandıracak.
Eğer üniversite yıllarınızın sonuna geliyor ve hâlâ nasıl bir işte çalışacağınızı netleştiremiyorsanız sakın karamsarlığa kapılmayın. Kendinize en yakın bulduğunuz bir işe girerek zamanla sevdiğiniz bir işe doğru mutlaka yönleniyor olacaksınız ama bunun için de çaba sarf etmeniz, her ne yapıyor olursanız olun, çok çalışıp, işi detaylarıyla öğrenip kararınızı buna göre vermeniz gerekiyor. Ve aynı zamanda kendinizi yetiştiriyor, yenilikleri takip ediyor, araştırıyor, okuyor olmanız da şart. Hepsinden daha önemli olan sevdiğiniz bir işi icra ediyor olabilmek sanırım. Eğer yaptığınız işi seviyorsanız başarı da, para da, mutluluk da beraberinde gelecektir.
Ve tabii ki yabancı dil. İş hayatında en az bir ama tercihen iki lisan bilmeden hayal edilen yüksek pozisyonlara ulaşmak imkânsız. Muhakkak bu konuda kendinizi geliştirmelisiniz. Son olarak şunu söylemeliyim, sabırsızlık, hızlı bir yükseliş ve kariyer beklentisi; sizleri hem yanlış kararlar almaya iter hem de doğal olarak gerçekleşmeyen bu hedefler mutsuzluk yaratır. Genç arkadaşlar unutmayalım; sabırla, basamakları birer birer çıkarak, detaylara iyice hâkim olarak ve çok çalışarak erişilecek zirveler çok daha kalıcı olacaktır…