Ayşe Kulabaş: “Bilge Adam hayatıma vizyon kattı”

ayse-kulabas
Kariyer

Ayşe Kulabaş: “Bilge Adam hayatıma vizyon kattı”

​Türkiye’de teknoloji sektörünün her geçen gün gelişerek daha dinamik hale gelmesiyle birlikte, nitelikli bilişim uzmanlarına olan talep de giderek yükseliyor. Yapılan araştırmalar özellikle altyapı teknolojilerindeki eleman ihtiyacının artışta olduğunu gösteriyor. IDC verilerine göre; Türkiye’de %30,5 yetenek açığı bulunan sistem ve network alanında 97.792 uzmana ihtiyaç var. Durum böyle olunca bu alanda kariyer yapmak isteyen gençler, sistem eğitimlerine ilgi gösteriyor.
​​Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi Bilgisayar Programcılığı bölümünden mezun olan Ayşe Kulabaş’ın seçimi de yazılım değil, sistem eğitimi oluyor. “Yazılım bana hitap eden bir alan değildi. İnsan ilişkileri, iletişimi iyi olan biriydim. Bu nedenle seçimim sistem eğitimi oldu” diyen Kulabaş’ın Bilge Adam Kadıköy’de aldığı Sistem & Network eğitimiyle hayatı değişiyor.
Bu gerçek bir başarı hikâyesi. Yedi yıllık bir aradan sonra hayatına yeni bir yön verme kararı alan Kulabaş, özellikle kadın çalışan sayısının yok denecek kadar az olduğu sistem ve ağ uzmanlığı alanında kariyer basamaklarını hızla çıkıyor. Şu an Data Market’te Microsoft İş Çözümleri Danışmanlığı yapan Kulabaş ile yaşadıklarını, seçimlerini, Bilge Adam Akademi’deki eğitim sürecini ve iş hayatını konuştuk.

– Sizi tanıyabilir miyiz?
2002 yılında Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi Bilgisayar Programcılığı bölümünden mezun oldum. Hedefim yazılım dünyasında iyi bir kariyer yapmaktı ama planladığım gibi olmadı. Evlendim, bir kızım oldu. İş dünyasından uzunca bir süre uzak kaldım. Yaklaşık yedi sene… Derken eşimle yollarımızı ayırma kararı aldık. İşte hayat benim için o zaman yeniden başladı.
– Hayata sil baştan başlamak zor oldu mu?
Hayatımda bir dönüm noktası olarak kesinlikle zor bir süreçti. Bir süre ayakta kalma mücadelesi verdim. İlk işim bilişim sektöründen çok da uzak olmayan bir işti. Zayıf akım sistemleri (yangın alarmı – kapı geçiş kontrol sistemleri) ile ilgili projeler yapan bir şirkette proje danışmanı olarak çalışmaya başladım. Çalışıyordum ama kendi kendime, “Benim istediğim meslek bu değil” diyordum. “Ne yapabilirim?” diye araştırmaya başladım. IT sektöründe yer almak istiyordum ama çevremde bu alanda çalışan ve bana destek olabilecek kimse yoktu. Eğitim almam, kendimi geliştirmem gerekiyordu. Bilge Adam’ı biliyordum, Kadıköy şubesine gittim ve görüşme sonrasında sistem eğitimine başlamaya karar verdim.
– Bilgisayar programcılığı okuyanlar genelde yazılım tercih eder. Neden sistem?
Yazılım güzel, zevkli bir iş ancak bana hitap eden bir alan değildi. Uzun saatler masa başında oturup kod yazmanın beni tatmin etmeyeceğini farkettim. Evet, IT’de yer almak istiyordum ama daha hareketli bir işin hayalini kuruyordum. İnsan ilişkileri, iletişimi iyi olan biriydim. Bu nedenle sistem eğitimini seçtim. Zorlu ama güzel bir yolculuk oldu.
– Bilge Adam’da aldığınız sistem eğitimi nasıl geçti?
Eğitimin ilk günleri oldukça zorlandığımı hatırlıyorum. Sanallaştırma, Domain Controller ve Exchange kurulumunun, network ayarlarının nasıl yapılacağı konusunda çok fazla teknik bilgim yoktu. Aslına bakarsanız sınıfımdaki diğer öğrenciler bu sektörün bizzat içindelerdi. Garanti, Doğuş Teknoloji gibi büyük firmaların IT departmanlarında çalışan tecrübeli insanlar vardı. Diğerler de staj yapıyor ya da çalışıyordu. Onlarla aynı sınıfta olmak gurur vericiydi ama geride kalıyordum. Eğitmenimiz Bilal Özkuray’dan çok destek aldım. Bana karşı sabrı inanılmazdı. Tüm soru ve sorunlarımla tek tek ilgileniyordu. Sınıftaki sinerji de çok iyiydi. Herkes birbirine yardım ediyordu. Bir kaç ay sonra adapte olmaya başladım. Tabii bu arada çok çalışıyordum.
– Nasıl çalışıyordunuz?
Bilge Adam Akademi, öğrencilerine ders bittikten sonra da çalışma imkânı sunuyordu. Birkaç arkadaş kalıyor, hazır lablarda derste öğrendiğimiz senaryoları uyguluyorduk. Teorik bilgileri hayata geçiriyorduk. Ellerimiz kablolara, sunuculara, network cihazlarına değiyordu. İki gruba ayrılıp, “Network sistemini önce kim kuracak?” diye yarışıyorduk. Hem ekip çalışması içinde bulunuyor hem de birebir gerçek hayatta nasıl uygulayabileceğimizi görüyorduk. Takıldığımız noktalarda eğitmenimizden yardım istiyorduk. İhtiyacımız olduğunda Bilal Hoca’dan ek ders hususunda da destek alıyorduk. İnanılmaz keyifliydi. Dolu dolu geçen, çok faydalı, kaliteli, güzel bir eğitim süreci oldu. Bilge Adam hayatıma vizyon kattı.
“KADINLAR, ‘BU İŞİ ERKEKLER DAHA İYİ YAPAR’ ANLAYIŞINI YIKIP GEÇSİNLER”

– Eğitimi tamamladıktan sonra neler yaptınız?
İlk işim CV hazırlamak oldu. Hatta CV’yi hazırlarken eğitmenimizden yardım aldım. Beni en iyi tanıyan, hangi konularda daha iyi olduğumu bilen tek kişi Bilal Hoca’ydı. O hem eğitmen hem de kariyer koçu olmuştu bizlere. Hiç unutmam bana, “Teknik tarafta olacağım diye kendini sınırlandırma, buradan aldığın eğitimle iş hayatına danışman olarak başlayabilirsin” demişti. Sektörün içine girdikten sonra, “evet ne kadar haklıymış” dedim. Kariyer planımı Bilal Hoca ile beraber oluşturduk diyebilirim. Şunu belirtmeden geçmek istemiyorum; Bilge Adam’da sadece eğitim verilmiyor, eğitim sonrasında kariyerinizle ilgili yol haritası da çiziliyor. Birbirinden değerli uzmanlardan kitaplarda öğrenemeyeceğiniz teknolojik bilgilere ulaşıyorsunuz.
– Sistem tarafındaki ilk işiniz ne oldu?
İstanbul Pazarlama şirketiyle görüşmeye gittim. Onların da Microsoft çözümleri ile ilgili danışmana ihtiyaçları vardı. Bilge Adam’da aldığım eğitimleri görünce beni hemen işe aldılar. Bilge Adam ciddi bir referans oldu. Bununla birlikte şirket, IBM odaklı çalışan bir firmaydı. Teknolojik gereksinimlerini IBM ile çözmeye çalışıyorladı. Ben ise Bilge Adam’da Microsoft  kültürüyle yetişmiştim. Bu nedenle Microsoft teknolojileriyle ilgili bir yerde çalışmak istiyordum.  Microsof Azure, Office 365 gibi yeni teknolojileri de yakından takip ediyordum. “Ne yapabilirim” diye araştırırken, 2015 yılında Data Market’e girmeyi başardım.  Data Market, Microsoft’un Türkiye’deki en büyük partnerlerinden biri.
– Data Market’teki pozisyonunuz nedir?
Yaklaşık iki buçuk yıldır Microsoft İş Çözümleri Danışmanı olarak çalışıyorum. Müşteri, teknik ekip ve satış ekibi üçgeninin kesiştiği noktada bulunuyorum. Müşterinin taleplerini dinleyip, analinizi yaptıktan sonra  bunu proje danışmanına aktarıyorum. Söz konusu işe en uygun  teknik ekibin hazırlanabilmesi için hata yapılmaması gerekiyor. Satış temsilcilerini de fazla teknik kısma girmeden, müşterinin durumu hakkında bilgilendiriyorum. Yani şirketin kilit noktası konumundaydım. Şirketlerin sahadan alınan  bilgileri doğru kişilere, doğru bir şekilde aktarıp, süreci baştan sona takip edecek kişilere ihtiyaçları olduğunu düşünüyorum.
– Bilge Adam’da eğitim almadan bu noktalara gelebilir miydiniz?
Çok zor. Bilge Adam’da aldığım eğitimin faydasını tek bir kelimeyle anlatamam. Bilinirliğiyle iş bulmamı sağlamada itici güç olmasından tutun da işe girdikten sonra çok kısa sürede sürece adapte olabilmemi sağlamasına kadar ayrıcalıkları saymakla bitmez.
– Sistem alanında kariyer yapmak isteyen gençlere tavsiyeleriniz var mı?
Sistem alanında çalışmak isteyen gençlere, özellikle de kadınlara tavsiyem erkek egemenliğinin hâkim olduğu bu sektörde geri adım atmasınlar. “Bu işi erkekler daha iyi yapar” anlayışını yıkıp geçsinler. Kendilerine güvensinler. Başlangıçta kadın olduğunuz için çevrenizde bu işte başarılı olup olamayacağınıza dair bir takım önyargılar oluşabiliyor. Ben de yaşadım bunları ama bir süre sonra insanlar işinizi ciddiye alarak yaptığınızı gördüklerinde, önyargıları da ortadan kalkıyor. Bilginin ellerindeki en güçlü silah olduğunu unutmasınlar. Araştırsınlar ve kendilerini sürekli geliştirsinler. Dünyadaki teknolojik trendleri yakından takip etsinler.
– Peki, sizin takip ettiğiniz yeni teknolojiler var mı?
Mesela ben son günlerde BlockChain teknolojisiyle ilgili araştırmalar yapıyorum. Bu teknolojinin henüz dünyada standartları oluşturmuş değil. BlockChain tam olarak nedir derseniz; işlemlerin kaydedilmesi ve varlıkların bir iş ağında izlenmesi sürecini kolaylaştıran,  paylaşılmış (Shared) ve dağıtılmış (Distributed) bir finansal defter (Ledger) veya merkezileştirilmemiş bir veritabanı olarak tanımlanabilir. Geleneksel veritabanları için —ki bunlar bir bankaya, hükümete, muhasebeye ait olabilir — merkezi bir yönetim söz konusuyken;  bir dağıtılmış finansal defterde (Distributed Ledger) merkezi bir yönetim yoktur. BlockChain, ağ içindeki herkes tarafından görülebilen, çoğaltılmış veritabanlarına sahiptir. BlockChain’den daha çok bilinen bir teknoloji varsa o da Bitcoin… Aslında Bitcoin hazır bir BlockChain ağı. Bitcoin, karanlık ve tartışmalı yönleriyle gündeme gelen bir teknoloji. Bu nedenle BlockChain gelişim açısından büyük bir dirençle karşılaştı ve karşılamaya da devam ediyor. Alışkanlıkları tamamen değiştirmeye hazırlanan ve şifreli paranın (Cryptocurrency) temelini taşıyan bu teknoloji, dünya ekonomisinde yeni bir devrim olarak karşımıza çıkmaya hazırlanıyor.

 

Arşivler