İşe Alımda İlk Eleme Yapay Zekâdan

hr-ai
Kariyer

İşe Alımda İlk Eleme Yapay Zekâdan

Bir şirkete değer katan ve şirket kültürünün devamlığını sağlayan en önemli departmanların başında insan kaynakları geliyor. Özellikle işe alım süreçleri insan kaynaklarına düşen görev çok kritik. Şirketin çalışma ruhuna uygun çalışanları yüzlerce aday içinden bulmak bazen samanlıkta iğne aramaya benziyor. Dijital dünyadan önce şirketler işe alım sürecinde adeta başvurular tarafından boğuluyorlardı. Her başvurunun tek tek incelenmesi, seçilen adaylarla mülakat yapılması gibi aşamalardan dolayı bir pozisyonu doldurmak dört ayı bulabiliyordu. İş dünyasındaki yeri her geçen gün artan yapay zekâyla işe alım süreçlerinde yeni bir dönemin kapısı aralandı. Hatta İK 3.0 olarak bile ifade edilmeye başlanan bu süreç, özellikle adayları filtreleme aşamasında önemli bir aşamanın geride bırakılmasını sağladı.
Basit filtreleme algoritmaları sayesinde adaylar, mezun olunan okul, iş ve sektör tecrübesi, yurtdışı deneyimi gibi pek çok kritere göre anında değerlendiriliyor. ​Böylelikle insan kaynakları departmanı pozisyonlarına uygun olmayan kişileri direkt olarak pas geçebiliyor. Bu da hem şirketlerin boş pozisyonlarının daha hızlı dolmasını hem de zaman ve emek tasarrufu yapılmasını sağlıyor. Hürriyet’ten Ahmet Can, buradan yola çıkarak insan kaynakları departmanlarında yapay zekâ kullanan şirketleri araştırdı.
Süreçleri %80 Kısalttı​​
İşe alım süreçlerinde yapay zekâyı kullanan Türkiye’deki şirketlerden biri Turkcell… Hem çalışanlarının kendilerini dijital dünyaya hazır hale getirebilmeleri hem de Turkcell’de çalışmak isteyen adaylar için tüm süreçlerini esneklik kazandırarak dijital hale getirdiklerini anlatan Turkcell İnsan Kaynaklarından Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Seyfettin Sağlam, “Sadece mevcut çalışanlarımız için değil yeni dünyanın teknolojik ihtiyaçlarına uygun olarak en yetenekli işgücünden faydalanmak için de yapay zekâyı kullanıyoruz. Örneğin; yapay zekâ teknolojilerini kullanarak yerli iletişim ve yaşam platformumuz BiP üzerinden iş başvurularını alıyoruz. Ayrıca Turkcell’e her kanaldan yapılan tüm iş başvurularından elde ettiğimiz binlerce özgeçmişi yapay zekâ teknolojilerini kullanarak analiz ediyoruz. Bu sayede süreçlerimizi %80’lere varan oranlarda kısalttık” dedi.
Aynı zamanda şirket içinde oluşturdukları proje gruplarında da yapay zekâ analizlerinden faydalandıklarını anlatan Sağlam, sözlerine şu şekilde devam etti: “Bu analizler sonuncunda yapay zekâ araçlarımız bize, ihtiyaç duyduğumuz alan için ideal adayları kısa sürede raporlayabiliyor. Bu sayede çeşitli uzmanlık alanına sahip çalışanlarımızdan en doğru grubu oluşturarak, ilgili proje ekiplerin en kısa zamanda oluşmasını ve projelerin hayata geçmesini sağlıyoruz. Ayrıca yapay zekâ teknolojileri sayesinde çalışanlarımızın motivasyonlarında oluşabilecek olası değişiklikleri de önceden tahmin edebiliyor ve bu çalışanlarımızın, özel ihtiyaçlarına göre programlar sunarak motivasyonlarını yeniden üst seviyeye taşıyabiliyoruz. Özellikle son bir yıldır hayatımızın içine derinlemesine giren yapay zekânın hemen her işte olduğu gibi İK süreçlerinde de daha fazla rol oynamasını bekliyoruz. Bu da yakın zamanda İK departmanlarında daha fazla mühendis göreceğimiz anlamına geliyor. Turkcell’de bu rakam şimdiden %35 seviyelerine yükselmiş durumda.”
Adayların %92’siyle Daha Verimli Görüşme Yapılıyor
Yapay zekâyı işe alımda kullanan şirketlerden biri L’Oréal… Yılda 1 milyondan fazla başvuru alan L’Oréal’in daha da fazla başvuruyu değerlendirmesini mümkün kıldı. Yapay zekâ uygulaması L’Oréal her pozisyon için adaylardan beklediği kriterleri yerine getiriyor. Yapay zekâ sohbet robotu Mya, adayların pozisyona uygunluklarını değerlendirmek üzere gerçekçi sorular soruyor. Bunlar arasında “Staj için belirlenen tarihler senin için uygun mu? Şu an hangi bölümde okuyorsun ve mezun olmana ne kadar süre var? Başvurunu tamamlaman için senin için yapabileceğimiz bir şey var mı? Şirket kültürü, pozisyonun detayları veya süreç ile ilgili bana sormak istediğin sorular var mı?” gibi sorular yer alıyor.
Mya en başta kendisini sohbet robotu olarak tanıtıyor, son aşamada ise uygun adayları işe alım uzmanları ile buluşturuyor. İş arayanların başvuruları ile ilgili gerekli bilgilere ulaşmakta zorlandığı ve süreçleri bilmediği durumda, bu teknoloji düzenli hatırlatmalar ve bilgilendirmeler ile formal ve insan odaklı bir deneyim sunuyor.
L’Oréal’in İnsan Kaynakları Dijital Başkanı Niilesh Bhoite, “L’Oréal olarak 10 bin kişiyle yapılan iş görüşmelerinde yapay zekâ sisteminin adayların %92’si ile daha verimli iletişim kurulduğunu ve %100 memnuniyet oranına ulaşıldığını gördük. Başvuran adaylardan, sistemin ne kadar kolay olduğu ve kendilerini gerçekten çok özel hissettiklerine dair son derece olumlu geri dönüşler aldık” dedi.
İşe Alımda Duygu Analizi
Microsoft Türkiye Genel Müdürü Murat Kansu, 1 Kasım’da PERYÖN Kongresi’nde yaptığı konuşmasında yapay zekâyı işe alımda nasıl kullandıklarını anlattı: “Microsoft insan kaynakları olarak yapay zekâyı hangi üniversitenin, hangi bölümünde bizim için çok daha uygun adaylar olduğunu bulabilmek için kullanıyoruz şu anda. Bizim kültürümüze, bizim gitmek istediğiniz yöne, neredeki adaylar çok daha uygun olabiliri yapay zekâdaki verileri kullanarak, analiz ederek ulaşmaya çalışıyoruz. Mesela cinsiyet çeşitliğini sağlamak için de çok kullanıyoruz.
İşe alım süreçlerinde insanların duygu analizlerini de yapabiliyoruz esasında. Çeşitli sorulara karşı verdikleri cevaplar, duygu durumları, düşünceleri, yapay zekânın bu tip mimikleri tanıma, izleme, duygusal durumu anlatma özelliklerini kullanarak değerlendirebiliyoruz. Tabii habersiz değil, adaylara bilgi verilerek yapılıyor.”
Chatbot ile Oryantasyon
İnsan kaynaklarında yapay zekânın kullanılması sadece işe alım süreçleriyle sınırlı değil. Yeni çalışanları şirkete adapte etmek, personellerin sorularını cevaplamak ve değişen şirket politikalarını çalışanlara duyurmak yapay zekânın ele aldığı görevlerden. Yapay zekâ çözümleriyle şirketteki her pozisyon için farklı oryantasyon programları oluşturuluyor. Bu sayede, işe yeni başlayanlar hem gereksiz bilgilerle dolmuyorlar hem de insan kaynakları personeli boşa vakit kaybetmiyor.
Danışmanlık şirketi Ernst&Young, işe yeni başlayanlar için Onboarding Buddy adında bir mobil uygulama geliştirdi. Çalışanlar tüm sorularına chatbot ile cevap alabiliyor. Çalışanların iş yerindeki performansı ve bu performansın nasıl arttırılabileceği insan kaynaklarının sorumluluk alanları arasında. Yapay zekâ algoritmalarıyla her çalışanın performansı ayrı ayrı değerlendirilerek ihtiyaç duyulan eğitimler kişiselleştiriliyor. Bu sayede her çalışanın eksik olduğu konu destekleniyor ve performansını yükseltmesi için fırsat veriliyor. ​
Buna en iyi örnek ise yine chatbotlar. GiantOtter isimli startup, şirketlere koçluk ve eğitmenlik hizmeti veren chatbot Coach Otto’yu geliştirdi. Coach ​Otto üst düzey yetkililerin, koç olarak çalışanlarına yardımcı olmasına aracı oluyor.
Haber: Ahmet CAN​​
Kaynak:Hürriyet​​

 

Arşivler

X