Mobil Uygulama Geliştirme Teknolojisi Seçerken Nelere Dikkat Etmeliyiz?

telefonundan renkler çıkan kadın
PRO

Mobil Uygulama Geliştirme Teknolojisi Seçerken Nelere Dikkat Etmeliyiz?

​2015 yılında dünyadaki akıllı telefon kullanıcı sayısının 2 milyar olacağı tahmin edilirken, firmaların mobil uygulamalara olan ilgisi artarak devam edecek gibi görünüyor. Bu ilgi karşısında bilgi teknolojileri firmaları platform bağımsız mobil uygulama geliştirmek için vizyonlarını, kullanacakları araçları ve metodolojileri belirlemeye çalışıyorlar.

Acil markete çıkma gerekliliği olan ve kısa sürede geliştirilebilen uygulamaların (ör: etkinlik rehberi uygulamaları, vb.) yanı sıra karmaşıklığı fazla ve mobil cihazın tüm özelliklerini (konum belirleme, hareket sensörü, vb.) kullanan uygulamalar (örneğin arttırılmış gerçeklik uygulamaları) da pazarın önemli bir payını oluşturuyor. Tüm bu uygulamaların ortak yanı ise firmaların bilgi teknolojileri firmalarından en ucuz, en hızlı ve tüm mobil cihazları destekleyen (IPhone, Android, Windows Phone, vb.) uygulamalar istemeleri. Haliyle bu konu hakkında birçok araç ve kütüphane var fakat hiçbir araç veya kütüphane kendiliğinden ucuz, hızlı ve tüm cihazlarda çalışan çözümler sunmuyor. Mobil araçları, kütüphaneleri veya teknolojileri kullanırken çok dikkatli olmak gerekiyor zira Facebook gibi IPhone uygulaması için HTML5′e yatırım yapıp başarısız olma şansı yüksek.

Mobil uygulama geliştirmek istediğimizde önümüze 3 tane uzun ve ince yol çıkıyor: Native, Web veya Hibrid. Native uygulamalar ilgili mobil işletim sistemine özgü ve marketten yüklenen uygulamalardır. Sadece tek bir platforma özel olarak geliştirilir ve ilgili cihazın tüm özelliklerini (kamera, GPS, ivmeölçer, vb.) kullanabilir. Mobil web uygulamaları da Native uygulama görünümü olan web siteleridir. Kullanıcılar bu tür uygulamalara tarayıcı üzerinden erişirler. Hibrid mobil uygulamalar ise yarı web – yarı Native uygulamalardır. Native uygulamalar gibi marketler (Google Play Store, Apple App Store, vb.) aracılığıyla cihaza yüklenebilirler. HTML5 destekli tarayıcı ise uygulama içerisine gömülü durumdadır. Peki mobil uygulama geliştiren kişiler veya kurumlar olarak hangi yolu ne zaman tercih etmeliyiz? Bu konudaki ölçü birimleri şu şekilde sıralanabilir:

Cihaz Özellikleri: GPS, Kamera, Hareket Sensörü, vb. gibi cihazın temel özelliklerine erişim – Native > Hibrid

Çevrimdışı (Offline) Çalışma: İnternete bağlı olmadan da çalışabilme – Native

Hız: Native uygulamalar diğerlerine göre en hızlı tercihtir. Facebook CEO Mark Zuckerberg’in, “HTML5′e yatırım yapmamız en büyük hataydı” deyip Facebook uygulamasını HTML5′ten Native uygulamaya çevirmesinin en büyük nedeni HTML5′teki performans problemleridir.

Güncelleme: Native uygulamayı güncellemek ve yeni sürüme geçmek hem kullanıcı için hem geliştirici için daha zordur. En kolay güncellenen uygulamalar mobil web uygulamalarıdır.

Platform Bağımsızlık: Hibrid veya mobil web uygulaması tercih edildiğinde platform bağımsızlık en güçlü özellik olarak ortaya çıkmaktadır. Aynı uygulama tüm platformlarda kullanılabilir.
İçerik Kısıtlamaları, Onaylar ve Ücretler: Hibrid ve Native uygulamalarda uygulama marketler içeriği kısıtlayabilir. Bu marketler ücretlidir. Mobil web uygulamalarında herhangi bir kısıt yoktur ve ücret ödenmez.

Geliştirme Maliyeti: Geliştirme maliyeti Hibrid ve Mobil web uygulamalarında görece daha azdır.
Kullanıcı Arayüzü: Çok güçlü grafiksel ihtiyaçlar varsa (3D oyun, vb.) Native tercih edilmelidir.

Sonuç olarak Hibrid, Mobil web veya Native tercih ederken ihtiyaçlar göz önünde bulundurulmalıdır. İhtiyaçtan bağımsız olarak herhangi birini diğerinden daha iyi olarak göremeyiz. Her birini seçerken firmanın ihtiyaçlarına göre tercih yapılmalıdır.

 

Arşivler