​​Bülent DELEN – Microsoft Systems Cheif
Genç arkadaşlarım; eğitim ile edindiğimiz formal teorik bilgi ve becerilerin iş yaşamına başlangıç için gereklilik olduğu konusunda hemfikiriz. Ben burada daha çok teorik eğitimler s​​onucunda gerçek dünya dediğimiz iş yaşamında, nelere dikkat etmemiz gerektiğinden; başarı odaklı çalışma modelinden bahsedeceğim.
İş dünyası genel olarak olumsuzluklar, belirsizlikler ve birbirinin başarısından haz etmeyen insanlar topluluğundan oluşmaktadır. Siz bu dünyada kendinizi başarılı ve karakterli bir fert olarak konumlandırmakla yükümlüsünüz. Bunun kolay olmadığını söyleyebilirim. Başarı odaklı olmak için çok çalışmak gerektiğini unutmayalım. Doğru zamanda doğru adımları atmak, doğru kararları almak, her zaman mümkün olmasa da; eğer yaptığınız hatalardan ders çıkarabiliyorsanız, yapılan her bir hatanın ileride size kazanım olarak geri döndüğünü göreceksiniz.  Evet, hata yapmaktan, risk almaktan lütfen korkmayın!
Enerjinizi ve üretkenliğinizi fark yaratacak işler için harcayın. Yenilikçi bir ruh birçok başarının anahtarı olacaktır. Enerjinizi ve başarma azminizi olumsuz etkileyecek kişilerden uzak durun. Unutmayın ki onlar başarısız oldukları için başarılı insanlara da tahammülleri yoktur. İş hayatının gerçeklerinden bir tanesi de hiç bir başarının cezasız kalmadığıdır. Evet, “bu da ne şimdi?” diyebilirsiniz. Başarılı insanlar takdir gördükleri gibi kimi zaman da çevrelerince sevilmeyen, antipatik bulunan insanlardır. Bu gayet normaldir. Siz geriye hiç bakmadan alçak gönüllü bir şekilde hedef ve iş odaklı olarak, aynı kararlılıkla yolunuza devam edin.
Sizleri “Y” kuşağı olarak sınıflandırıyorlar. Hatta “Y” kuşağı ile başa çıkma konusunda eğitimler alıyorlar. “Y” kuşağına; özgürlüğüne düşkün, itaat etmeyen, isyankâr gibi yakıştırmalar yapıyorlar. Doğrusu ben bu kuşak sınıflandırmalarına inanmıyorum. Her bireyin kendine has bir kişilik ve karakteri olduğunu düşünüyorum. Kişinin içinde bulunduğu sosyal ve ekonomik durumunun, yetiştirilme şartlarının, onun iş yaşamındaki duygu, düşünce, karakter gibi durumsallıklarını belirleyen faktörler olduğuna inanıyorum.
Genç arkadaşlarım; doğru bildiğinizi yapmaktan çekinmeyin. Asla bir mevki için bir başkasının üzerine basarak yükselmeyin. Hızlı yükselişlerin sonunda mutlaka ayağınız kayar, sindirilmemiş ve hak edilmemiş hiçbir mevki baki değildir.
Çok sevdiğim bir söz ise “Yetenek maç kazandırır; takım oyunu ve zeka ise şampiyonluk!” Siz hep şampiyonluk için maça çıkın. İyi bir takım oyuncusu olun. Başkalarının eksiklerini ortaya çıkaran olmayın! Aksine etrafınızdaki kişilerin eksiklerini tamamlamasına yardımcı olun. Bu davranış size her zaman kazandıracaktır. Kendinize vereceğiniz en büyük ceza “hırs” olacaktır. Hırslı insanları severim fakat hırs gözünü bürümüş insanlar kendilerini zamanla yer ve bitirir. Başarı odaklı olun ve bunun için çalışın, azimle çalışmanız mutlaka sonunda size başarı getirecektir. Karakterli olun, dürüst olun ve gelecek nesillere iyilik ve doğruluk ile örnek olun.