Bir Muhasebe Eğitmeninin Notlarından…
Bir Muhasebe Eğitmeninin Notlarından…
Hepimizin üniversite eğitimimize dair hayallerimiz olmuştur gençlik yıllarında. Bir kere özgürlüğe açılan yoldur üniversite. Mutlu olacağımız alanlarda uzmanlaşıp, ki ne kadarımız bu alanlara ait olmuştur o da ayrı bir konu, profesyonel hayatlara, yetişkinliğe, adamlığa (!?), maddi güce adım atmaktır üniversite. Öyle ya da böyle beğenelim ya da beğenmeyelim gün gelir mezun oluruz ve dışarısı!!! Eyvah dışarısı cadı kazanı! Yalan, riya, çelme takma, kuyu kazma, birilerine fark atma, göze girme, beğenilme ne çok duygu varmış eş zamanlı mücadele bekleyen…
Bunlarla başa çıkabilmenin en güzel yolu bilginin gücü! Alanınıza ne kadar hakimsiniz? Ne kadar okuyorsunuz? Yeniliklerden, teknolojiden, yazılımlardan, programlardan ne kadar haberdarsınız? Hayat teorik yaşanmıyor. Bırakın amfilerde öğrendiğinizi, onlar zaten yeterince teorik. Hayat uygulama bekliyor. Peki, hazır mıyız? Finans okudunuz ya da işletme, iktisat veya istatistik. TÜİK sizi beklemiyor dört gözle, ne zaman gelirler diye!
İstihdam projesi olarak; ERP-Finans- Bilgi Yönetimi eğitimine öğrenci mülakatlarındayım. Yeni mezunların biri geliyor, biri gidiyor. Beklentiler yüksek, burunlar sürtülmemiş daha!
‘Muhasebe biliyorum evet’ diyor genç. ‘1. sınıfta görmüştüm. Ama ben Finansçı olmalıyım.’ Ne biliyorsun muhasebeye dair, program bilgin var mı? Yok! Sanırım ona göre muhasebe ve muhasebeci, eski Türk filmlerindeki dosyaların içinde boğulmuş, kolluklu mutemet tipliler… Aç gözünü genç! Finans istiyorsun ama finansa giden yol muhasebeden geçer. Muhasebenin hazırladığı alt yapıdan finans devreye girer. Finans, muhasebede girilmiş verilerin analizidir. Nedir bu veriler? Yevmiye-kebir-mizan… Başlıyorum bunları anlatmaya… Logo programlarını biliyor musun, iş ilanlarında dikkatini çekti mi hiç? Eta, Mikro? “Kem, küm…”
Peki, mülakata gelirken hiç araştırma yaptın mı, nedir bu ERP? Ses yok. Bu bende, mülakatın ilk eksisi. Bazıları hazırlıklı gelir: Kurumsal Kaynak Planlama. Hatta İngilizcesi olanlar hemen: Enterprise Resource Planning.
Yeni mezun gençlerin birçoğu kendini iyi tanımıyor, ne istediğini bilmiyor. Deneyim yok. Ücret mi önemli, deneyim mi yoksa? Bunda kararsız. Para cezbediyor doğal olarak. Çıtalar yüksek. İyi de senden çok var, niye sana o paraları versinler? Sabır yok, esneklik yok. Gözler büyük şirketlerde. Şunu anlatmaya çalışıyorum muhabbetimizde.
– Hiç düşünmediğin ama işi bütün yanlarıyla öğrenme fırsatı sunan küçük şirketler var, bu işin mutfağı var. Mutfaktan geçmek istemez misin?
Yüzler asılıyor. “Ama ben çok iyi bir üniversitede okudum. Yüksek lisans da yaptım.” Keşke diyorum biraz deneyim kazanıp, sonra yapsaydın yüksek lisansını.
Üniversitelerin kontenjanı arttıkça mezunların sayısı da artıyor. Mezun olanlar sayı olarak arttıkça, iş arayanların arasındaki deneyimsizlerin oranında da artış oluyor doğal olarak.
YENİ MEZUNLARIN EN ÇOK BAŞVURDUĞU 5 SEKTÖRPOZİSYON1- EğitimBranş Öğretmeni2- Bankacılık / FinansGişe Elemanı3- PerakendeSatış Danışmanı4- Yapı / İnşaatİnşaat Mühendisi5- Turizm / OtelcilikGarson, Resepsiyonist
İş arayanların en çok tercih ettiği işlerde, bu tabloda görüldüğü üzere, çok fazla deneyim şartı olmayan alanlar öne çıkıyor. Bankacılık – Finans sektörüne bakıldığında, bu sektörde çalışmak isteyen yeni mezunların karşısına çoğunlukla gişe elemanı tarzında pozisyonlar çıkıyor. Çünkü deneyim yok. Kuru bir diploma da buna yetiyor. Dönelim mülakatlardaki muhabbetime. İşte tam da bunu anlatmaya çalışıyorum karşımdaki gence. Finans sektöründe bu noktada mı çalışmak istersin. Rutin, aynı şey akşama kadar… Gişe! Nereye kadar?
O zaman tam bir finansçı olmak için yolun önce mutfaktan geçsin, ellerine biraz yevmiye defteri, defter-i kebir bulaşssın, rakamlar uçuşsun rüyalarında. Roman yerine, biraz bilanço oku, mizan oku. Sonra aç programı, Logo da biraz uygulama yap, sipariş gir, fatura kes, nakit öde, havale yap, çek al, senet ver, ciro yap, muhasebeleştir, ayı kapat kdv durumun ne, ödememi var, devir mi? Sonra geçsin aylar, dönemi kapat, kar mı var zarar mı, gelir gider hesaplarını kapat, yansıtmalarını yap, dönemin kapanışını yap ki, bir sonraki dönemin açılış bilançosu oluşsun. Finansçı bunları bekler, bunları okumak, yorumlamak, değerlendirmek ister. Sen de finansı hedefliyorsan muhasebeyle iyi geçin! Yazılımları takip et. Logo, Eta, Mikro, Nebim, ERP nedir, ne işe yarar, kullanım farkları, ortak yönleri, faydaları… Araştırmacı ol.
İş görüşmesine/mülakatlara giderken, firmayı tanı, misyonunu, vizyonunu, piyasadaki yerini, kullandığı programları karıştır biraz.
TÜM SEKTÖRLERDE EN ÇOK BAŞVURU YAPILAN İŞLER1- Gişe Elemanı2- Branş Öğretmeni3- Satış Danışmanı4- Muhasebe Elemanı5- Çağrı Merkezi Müşteri Temsilcisi
İki tablomdaki veriler de, yenibiriş.com sitesinden ve bu şekilde gruplandırılmış. O halde, Muhasebe ve Finans olarak sektörümüze göz dikenler tecrübeli olabildiği gibi bir o kadar da deneyimsiz kesimden oluşuyor. Çünkü malesef özellikle üniversitelerin İ.İ.B.F çıkışlılarına her işi yapabilecek adamlar gözüyle bakılıyor ülkemizde.
O zaman; alanımıza hakim, daha gerçekçi hedeflerle, araştırarak, okuyarak, kurslar, seminerler, sertifikalar, gönüllü projelerle şu özgeçmişlerimizi güçlendirelim biraz. Mülakatlarda, daha sıkı, daha emin, ne istediğini bilenlerden olalım. ERP ise niye ERP? Geçelim, Kurumsal Kaynak Planlamasını. Bu herkeste Google.
ERP ile; iş tekrarları azalır de, veri güvencesi sağlanır, bilgiye ulaşım kolaylaşır de. Az personel ile daha verimli iş yapılabilir de. Daha düzenli kayıtlar oluşturulur, müşteri memnuniyeti artar de. Bunları söyle ki, ERP için, Finans için uygunluğun, rakiplerine farkın, gelecek vaad ettiğin görülsün.
Ben de mülakatlarda karşıma gelen yeni mezunlara ‘senden dışarda çok var’ demekten kurtulup biraz değişiklik yapsam! Ne iyi olur.
Ben mi? Üniversite mezunuyum demeden, mutfakta fotokopi de çekerek öğrendim Muhasebeyi, Eta ve Logo’yu. Ve ERP yi. SAP öğrenirken aylarca izin kullanmadım. Biraz sabır gençler, biraz sabır ve biraz özeleştiriyle yere basan ayaklar… Küçük dokunuşlarla, birikimlerle… İnanın sonrası geliyor…
Hayalleriniz hayal olmadan, hepsi gerçek olsun.