İş İlanlarının Zirvesinden Bir Konuğumuz Var: SAP

Tanışmış olmaktan oldukça mutlu olduğum, her ne kadar tanışma-öğrenme faslında;  karın ağrıları, baş ağrıları gibi yan etkilerinin de olmasına rağmen her haliyle sevdiğim ama yine de bana Logo’nun pabucunu dama attıramayan ve asla da attıramayacak olan, fakat her şeye rağmen önünde saygıyla eğildiğim sistem: SAP…
Kendisine kızınca SAP dediğim (!)  bu sistem; aslında normal koşullarda, yani sistemin düzgün çalıştığı, uyarlamasının iyi yapıldığı, hesapların bana sorun yaratmadığı, internetin hızlı olduğu zamanlarda da gayet kibarca es ey pi dir benim için.  🙂 (Öğrencilerim bunu çok iyi bilir)
Son yıllarda iş ilanlarında oldukça revaçta olan SAP, kurumsal şirketlerde bir pozisyona başvurulduğunda aranan niteliklerin başında gelmektedir. Hadi açalım 🙂
SAP (Systems Analysis and Program Development)
Merkezi Walldorf olup, Almanya’da bulunan Avrupa’nın en büyük yazılım şirketidir. Hatta dünyanın en büyük ERP yazılım şirketidir. 1972 yılında 5 eski IBM çalışanı tarafından kurulmuştur. (Kuruluş hikayesini Bilge Adam’a benzetmişimdir hep :)) Ülkemizde bir Sabancı grubu, Yaşar grubu, Coca Cola, P&G, Siemens, Zorlu gibi bir çok büyük şirket Sap ile tanışmakta gecikmemiş, çalışanlarına yönelik eğitimlerle de iş gücünü Sap konusunda hızla eğitmiştir.
İş hayatında hergün daha da güçleşen rekabet ortamında işletmelere büyük avantajlar sunmaktadır Sap. Küçük ve orta ölçekli işletmelerden global şirketlere kadar, her büyüklüğe göre talebi karşılamak üzere tasarlanmıştır. Sap, güçlü bir ERP çözümüdür. Hatta abartmazsam ERP nin diğer adı Sap olmuştur. Farklı endüstri alanlarına göre özel çözümler sunar. Hastanelere, bankalara, ticaret firmalarına…SAP R/3 ile sanırım 2009 da tanıştım. SAP R/3 teki R gerçek zamanlı veri işlemenin simgesidir. Yani Realtime. 3 ise; veritabanı, uygulama sunucusu ve istemci şeklinde üç seviyeli mimariyi simgeler. Kendi içinde Office yazılımlarını destekleyen arayüzü vardır.
Modülleri vardır Sap programının. Ve her biri ayrı bir uzmanlık alanıdır. İhtiyacı en iyi şekilde karşılamak için modüllere ayrılmıştır. Modüllerden oluşan bir parçalar bütünüdür Sap.Ve her modül birbirine bağlıdır. Sap programında her şirket için özel olarak ihtiyaçları doğrultusunda analiz yapılır ve firmaya özel yazılım yapılır. Bir anlamda parça birleştirmesi yapılır da diyebiliriz. Sap programını anlatırken öğrencilerime hep şu örneklendirmeyi yapmışımdır. Bir kumaş düşünün. Bundan ceket pantolon vs. dikilecek. Kumaşın bu şekillere dönüşebilmesi için öncelikle bir terziye ihtiyaç var. Terzi gelecek, ihtiyaçları öğrenecek, ölçü alacak, kalıp çıkaracak, kesecek, dikecek…ve sonuçta ortaya pantolonla ceket çıkacak. Sap programı da böyledir. Kumaş gibi alır almaz hemen kullanabileceğiniz bir yapıda değildir. Onda da terziye ihtiyaç vardır. Yani danışmanalara. Danışmanlar uyarlama ile ,Sap i kullanılabilir hale getirir. Bu süreç danışmanlık şirketi için bir proje / yapım aşamasıdır. Ve şirketin istekleri doğrultusunda, ilgili ekiple birlikte çalışarak istenilen biçimlendirme yapılır sap de.
Evet, modüller bütünü demiştik; incelersek :
SAP FI (Finans) Financial Accounting / SAP BC (Basis=Sistem) NetWeaver-Core Technology / SAP BI-BW (İş Zekası) Business Warehouse / SAP MM (Malzeme Yönetimi) Materials Management / SAP PP (Üretim Planlama) Production Planning / SAP ABAP (Yazılım) SAP Development – ABAP Academy / SAP SD (Satış ve Dağıtım) Sales&Distribution / SAP HRC (İnsan Kaynakları) Human Resource Management SystemsPP (Production Planning) : Üretim planlama modülü.Fabrikalardaki üretim programlarının SAP sistemine uyarlamasından sorumludur.İşçilik,malzeme,üretim planları gibi tüm aktivitelerin SAP sistemine aktarılması bu modülün sorumluluğundadır.MM (Materials Management): Malzeme yönetimi modülü.Her türlü malzeme tertip ve düzeni dahil olmak üzere satın alma gibi şirket için oldukça önemli bir görevi üstlenmektedir.SD (Sales and Distribution):satış ve dağıtım modülü.sipariş,teslimat,faturalandırma ve ödeme almaya kadar tüm satış süreçlerinden Sales&Distribution(SatışveDağıtım) modülü sorumludur.FI (Financial Accounting):Finans modülü.Mali Muhasebe tarafında verilerin entegre bir şekilde kaydı ve saklanmasının yanısıra, yönetim kademelerinin finans bilgilerini kullanarak planlama ve kontrol yapmalarına ve stratejik kararlar almalarına olanak sağlayan modüldür.CO (Controlling):Maliyet muhasebesi modülü.Şirketin karlılık analizlerinin çıkarılarak hangi alanların daha karlı hangi alanların ise maliyetli olduğunun tespitini sağlar.Diğer modüllerle ilişkili olarak maliyet hesapları yapılır. Maliyetlerin doğru çalışması için MM ve PP modülündeki tanımlamaların doğru olması gerekir.PS (Project System):Proje sistem, bütçeleme, yürütme, yönetim, maliyet, satış ve satış sonrası, hizmetler de dahil olmak üzere yönetilen büyük projeleri kapsayan modüldür.BC (basis): SAP sisteminin kurulup düzgün çalşıtığından emin olan modüldür.HR (Human Resources):İnsan kaynakları modülü.SAP’nin insan kaynakları alanında işyönetimi konusunda kullanılan modülüdür.PM (Plant Maintenance):Bakım ve onarım modülü.Tamamlanan yazılım bir süre için yapan şirketin sorumluluğundadır.Gerekli sorunlara ait bakım ve onarımla ilgilenirler.
SAP de bunların dışında da modüller var fakat ben en bilindik, en yaygın ve talep edilir olanları aldım.
Aslında şunu da ekleyebilirim bu listeme.Bence önemli !
WM: Sap depo yönetimi modülüdür. Depoda aranılan malzemeyi kolaylıkla bulmak için önemlidir bu modül. Eğer malzeme sayısı çok fazla ise ve aranılan malzeme çabuk bir şekilde bulunmak isteniyorsa kesinlikle kullanılması gereken bir modüldür.
Sap de her modül için ayrı bir danışman ile çalışılır. Bir kişinin bütün modüllere hakim olması zordur ve çok uzun bir süreçtir. Bir kaç farklı modüle hakim olanlarda da görülür ki, o modüller zaten birbiri ile direkt ilişkilidir. Mesela PP danışmanı, konusu sebebiyle MM modülü hakkında da bilgi sahibi olmak zorundadır. Ya da olursa çok yerinde olur diyelim. İş görüşmelerinde ‘ben sap de her modülü bilirim, uzmanım ‘ diyen birisi bence görüşmeyi baştan noktalar.
1977 yılında Sap nın ilk modülü olan SD aktifleştirildi. Kendi serverları üzerinde hizmet verildi kurucu şirketin. 1982 yılına kadar ilk kurumsal binası yapıldı ve bütün çalışanlar bir çatı altında toplandılar.1985 ‘ten 1990 a kadar şirket çalışanlarının sayısı her geçen gün arttı ve şubelerini açmaya başladılar.CEBIT bilişim fuarında ilk tanıtımlarını yaptılar ve beklenenden çok daha hızlı bir büyüme gerçekleşti.1990 lı yıllardan sonra SAP nin yazılımlarını büyük şirketler kullanmaya başladı ve SAP 25.yılını kutladı.Günümüzde ise SAP dünya çapında bir şirket ! Bunu da geçelim, bir yazılım bütününün marka ismi ! Nedir bu başarı, neden ? Çünkü SAP;
bir şirketin herhangi bir bölümünün veya herhangi bir sürecinin bilgisayar ortamına dökülmüş halidir. Örneklersem;  bir gıda firması düşünelim.Bir çok ürün üretiliyor, satışı yapılıyor, ithalat-ihracat… Yani,  bir şirketin yaptığı her şey var. Bu süreçte üretimden,stoğa,satılan ürün sayısından alınan malzemeye, çalıştırılan personelin takibi ve bilgilerinin kontrolünde herşeye, her bilgiye ihtiyaç var.İşte SAP ile bütün bunlar bilgisayar ortamına dökülebilir, SAP buna uygun bir yazılımdır.
Çalışma prensibi olarakda SAP nin her ülkede bir şubesi yani distrübitörü vardır. Ve her ülkedeki SAP e bağlı partnerlar var. Yani bir Türkiye SAP var birde ona bağlı SAP işini yapan şirketler var.
Sap de programlama dili olarak ABAP kullanılır. Müşterinin isteklerine göre yönlendirilen bir program olarak, yine müşteri isteklerini karşılamak için yetersiz kalınan yerlerde SAP kendini geliştirme konusunda arka planda ABAP programlama dilini kullanır.
Gelelim o çok uzun kod listesine. Programda birbirini takip eden şekilde transaction kodları vardır. Menüden gitmek yerine, akılda kalması daha kolay, daha pratik olan bu kodlarla işlemler arasında hızlı geçişler yapılır. Örneğin bir malzeme yaratırken ya da onu değiştirirken, görüntülerken menüde uzun yollar katetmeniz gerekirken transactionlarla bu işi, MM01 ile yaratır, MM02 ile değiştirir, MM03 ile görüntülersiniz.
Son olarak da programa girişte karşılaştığımız Client yani üst birimden söz etmek istiyorum. Üst birim demek, birbirinden tamamen bağımsız iki veya daha fazla farklı veritabanlarına sahip sistemlerdir. Diyelim ki; iki farklı firma var ve bunların Sap sistemlerinin tamamen birbirinden ayrı olmasını istiyoruz. Ama elimizde bir tane Sap yazılımı var. Bu durumda sistemde iki farklı üst birim oluşturur ve birbirinden bağımsız şekilde sanki iki farklı Sap sistemimiz varmış gibi kullanabiliriz sistemi.
Bunun dışında Sap programına yeni geçecek olan firmalara test sistemleri olarak da üst birim kullanılır. Kullanıcılar, bu test sistemlerine girer ve pratik yaparlar. Programı yeni öğrenmeye başlayanlar için de bu sistem sözkonusudur.
Ya da diyelim ki, sistemde yeni bir geliştirme yapmak istiyoruz. Öncelikle ayrı bir üst birimdeki Sap sisteminde yeni geliştirmeyi uygulamak ve test etmek, sonra asıl sisteme aktarmak ile karşılaşılabilecek hataların riski de azaltılmış olur.
Her çalışanın kariyer planında, hangi modülden olur bilmiyorum ama, yolu Sap programından geçmeli bence. Cv nizde nasıl bir şıklık yaratır, ya da getirisi nasıl olur bir düşünün derim.
Benim SAP yolum mu ? ‘End user’ olarak; ‘FI, CO, MM, SD, HR’ dan geçti. İyi ki de geçmiş :)​